Skip to content

Harlow Anne ve Çocuk Arasında

Harlow anne ve çocuk arasında, erken bebeklik dönemi sırasında annenin açlık, susuzluk gibi hayati gereksinimleri karşılamasından dolayı aralarında özel bir bağ oluştuğunu belirtir. Bu teori daha sonradan Bowlby’nin kuramının temelinin oluşmasını sağlayacaktır. Harlow ve öğrencileri 1958 yılında yaptıkları bir çalışmada, maymunlar üzerinde anne yoksunluğunun sonuçlarını göstermeyi amaçladılar. Bu çalışmada amaç maymunlardaki temel dürtüyü belirlemek olacaktı. Deneyde maymunlara ya kumaş ile kaplanmış bir yer ya da demirden ve rahatsız edici ancak süt içmelerini sağlayan bir yer sunuldu. Sonuç şaşırtıcıydı maymunlar demirden olan yere gidip süt içmişler ardından kumaş olan rahat yere geri dönmüşlerdi. Maymunların davranışlarından görüldüğü üzere sadece beslenmek değil rahatlık da önemlidir.

Başka bir araştırmadaysa Rhesus maymunlara kumaş ile kaplanmış ısı olarak soğuk bir yer, diğer tarafta ise sıcak demir sunmuştur. Bu deneyin sonucunda maymunlar sıcak demire yöneldikleri gözlemlenmiş, sıcaklığın seçim sürecini ne denli derinden etkilediği gösterilmiştir. Ayrıca Harlow’un anneye atfedilen sadece fiziksel gereksinimler değil, ayrıca sıcak ve rahat bir ortam da sağladığı görüşü desteklenmiştir.

Bu iki deneyin sonucunda Harlow annesinden uzakta ve sosyal yoksunlukta yetiştirilmiş Rhesus’un maymunlarını gözlemlemiş, onların hayatlarının sonraki dönemlerin sosyal ilişkilerde başarısız oldukları gözlemlenmiştir.

Sosyal ilişkilerdeki yetersizlik, ilişkilerin kurulmasındaki beceriksizlikler ve cinsel donukluk olarak nitelendirilmektedir. Bu tarz özellikler gösteren kişilerin çocuklarına yönelik ilgilerinde eksiklikler de gözlemlenmiştir. Özetle Harlow anne ve çocuk arasında kurulan karşılıklı sevgi bağının ileri yaşam dönemlerinde yönelik en önemli katkısı kişilerarası ilişkilere yönelik güvenin oluşturuyor olmasıdır (Karen, 1998, Öztürk, 2002).

Bowlby, anne ile çocuk arasında kurulan güvenli bağlanma, çocuk için olgun, sağlıklı ve tutarlı bir psikolojik gelişim sağlayacaktır. Kendi kuramı ile Rhesus’un maymunları arasındaki benzer ilişkiye değinen Bowlby, bağlanma biçimindeki bozuklukların kişilik bozuklukları ve bilişsel problemlere zemin oluşturabileceğini vurgular (Öztürk, 1998).

Bu kuramdan yola çıktığımızda, daha detaylı incelemek için kuramın başlangıç noktasında başlayarak, altbenlikten bağımsız gereksinimlerini daha rahat anlama bağlamında kişilik problemleri ve ruhsal hastalıklar için bağlanma süreci, insanın sosyal yönü, sosyal ilişkilere gereksinim duyan insanlar, Aristoteles’in sözleriyle “sosyal bir hayvandır”. Tüm bu oluşumların kökeni erken dönem anne bebek ilişkisine dayanmaktadır (Corver ve Scheier, 1998).

Nesne ilişkileri kuramının önemli temsilcilerinde Mahler, yeni doğmuş bebeğin annesi ile ‘psikolojik erime’ halinde olduğunu belirtir. Mahler’e göre birlikteliğin dağılması ve sonrasında gelen bireyselleşme kişilik gelişimini oluşturacaktır. Ancak Mahler’in bu kuramında önemli bir çelişki olan ‘ayrılık ve birleşme’ çatışmasına değinilmektedir. Bağımlı özellikler göstermeyen bir ego gelişimi isteği anne tarafından sürekli olarak korunma arzusu ile çatışma halindedir. Çocukluk döneminde oluşan bu çatışma hali yetişkin dönemde de insanlar ile kurulan ilişkilerde etkisini devamlı gösterecektir.

Bu etkinin devam edeceği ortam, hayatın ilk altı yılında kendini algılamasıdır. Annenin çocuğa karşı davranışı, yani kendi kendini düzenleme ve koruma miktarı, çocuğu yorum yapmaya ve kendini içselleştirmeye yönlendirecektir. Üç yaş civarında oluşturulan anne imajı sadece kendisi için değil, hayatın geri kalanında gördüğümüz diğer insanları da anlamak için bir altyapı yaratıyor. Mahler, çocuğu diğer kişiler ile kurduğu ilişkileri annesi ile kurduğu ilişkilerin bir yansıması olarak nitelendirir.

“Referans Noktası” kavramı ile benzer bir noktayı açıklayan Kohut, doğuştan büyüklenmeci özellikleri olan insanları. Ebeveynlerinin egoistlik ihtiyaçlarını karşılama düzeyinde sosyal çevreye uyum sağladıklarını ve konudaki memnuniyetlerini farklı kişilerden beklentilerini oluşturan bir referans noktası kullandıklarını açıklamıştır (Corver ve Scheier, 1998).

PSİKOLOGLARIMIZA Danışın

İletişim bilgilerimizi kullanarak bize ulaşabilirsiniz

Formu kullanarak bize mesaj gönderebilirsiniz, size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız.